Tıp Fakültesi Hakkında Sorular ve Cevaplar

1. Doktor olmak için kaç yıl okumak lazım?

Tıp Fakültesine giriş yapan bir öğrenci en az 6 yıl okumak zorundadır. Eğer giriş yaptığı okulda hazırlık sınıfı zorunlu tutulmuşsa en az 7 yıl olur bu süre. Okulda yaşanabilecek aksaklıklar ile bu süre daha da uzayabilir ancak 6 yıldan daha kısa olamaz.

Bu 6 yıl sonunda Tıp Fakültesinden bir Pratisyen Hekim olarak mezun olunuyor. Sonrasında ise devam eden uzunca bir süreç daha var.

2. Tıp Fakültesinde hangi dersler görülüyor?

Temel eğitim denilen ilk 3 yıllık süre esnasında; Anatomi, Fizyoloji, Biyokimya, Patoloji, Mikrobiyoloji, Parazitoloji, Genetik, Histoloji, Embriyoloji, Farmakoloji, Biyofizik, Biyoistatistik, Tıbbi Biyoloji gibi dersler görülüyor.

Blogumda her bir ders için ayrı ayrı yazılarımı bulabileceksiniz. Bu yazılarda işlenen derslerde verilen bilgilerden, nasıl daha iyi anlaşılabileceğine kadar tüm detaylardan bahsedeceğim.

3. Tıp Fakültesinde hangi stajlar görülüyor?

Bir hastaneye başvuru esnasında gördüğünüz tüm bölümlerin stajları görülüyor. Başta Dahiliye, Pediatri, Genel Cerrahi, Kadın doğum olmak üzere akla gelebilecek tüm bölümlerin stajları 4. ve 5. sınıflarda öğrencilere öğretilmektedir. 

4. Stajlar nerede yapılıyor?Tıp Fakültelerindeki stajlar, üniversiteye bağlı olan Tıp Fakülteleri Hastanelerinde yapılmaktadır. Staj süreleri öğrenilecek bilgilerin miktarlarına göre farklılık göstermektedir. Bazı stajlar için ise o şehirde bulunan diğer hastanelerden yardım alınabilmektedir. Örnek olarak; Kadın Doğum stajı esnasında o şehirde bulunan doğum evleri öğrencilere pratik yapma imkanı sunmaktadır.8.Stajlar kaçıncı sınıfta yapılıyor?İlk üç yılın teorik ağırlıklı eğitiminden sonra 4. ve 5. sınıflarda stajlar yapılmaktadır. Bazı üniversitelerde 3.sınıflarda da staj yapılıyor.

5.Tıp okuyacak kişide hangi özellikler olmalı?Bu soruyu, şunlar olsun ya da bunlar olmasın diyerek cevaplamak doğru olmayacaktır. Tıp Fakültesini kazanmayı başarabilmiş bir öğrenci, bu okulu okuyabilecek donanıma da sahiptir. Düzgün bir şekilde ders çalışmalı ve üstüne düşenleri yapmalıdır sadece.Ben burada sadece Tıp okumayı düşünen ya da okuyacak öğrencilere birkaç tavsiyede bulunabilirim. İyi bir yaşam düzenine sahip olunmalı mesela. Yatış kalkış saatleri ayarlı olmalı, gerektiği yerlerde uykusundan feragat edebilmeli. Her şeyi dozunda yapmalı. Çok fazla eğlencenin içine dalmaması gerektiği gibi büsbütün kafa Tıp ile de parçalanmamalı. Denge.Okumayı sevmek çok önemli. Sadece bir sınav için 1000 küsur sayfa not olacak bazen ve kişiden kişiye değişmekle beraber bu notların ortalama üçer kez okunması gerekecek. Çeşitli kaynak kitaplar, dergiler, makaleler okuyacaksınız. Bu yüzden okumayı seven bir bünyeye sahip olmak işinizi kolaylaştıracaktır. Araştırma yapmak ve yeni bilgiler öğrenmek bir zorunluluk değil, bir istek olmalı mesela. Gördüğünüz bir hastalığı saatlerce araştırabilmek sizi daha ileri taşıyacaktır.Çok uzatmanın manası yok; okumayı sevmek, araştırma yaparak saatler geçirmek ve çalışmak gerekiyor. Bu özellikleriniz olmayabilir ama merak etmeyin, Tıp Fakültesi sizlere bunları isteseniz de istemeseniz de öğretecek. 😃

6.Tıp okuyacak kişide hangi özellikler olmamalı?Bu soruya da bunlar olsun ya da olmasın diye cevap vermeyeceğim. Ama aşağıda dediklerimi yapmazsanız ya da yapmamaya çalışırsanız, okul hayatınız biraz daha iyi olacaktır.Öğreniminiz esnasında değişik zamanlarınız olacaktır ama bunlar sizi derslerinizden koparmamalı ve çalışmalarınızı engellememeli. Çünkü kaldığınız sınavınız için size sadece bütünleme şansı veriliyor. Kaldığınız sınavı alttan alamadığınız için okulunuzu uzatabilirsiniz.Sosyal yaşantınız abartılı seviyede olmamalı. Okulu uzatan öğrencilerin çoğu, okul – sosyal yaşam dengesini kuramadıklarından uzatıyorlar. İnsan ilişkilerinizde çok sert olmayın. Çünkü Doktor olacaksınız ve insanlarla sürekli iletişim halinde olacaksınız. İletişim becerilerinizi arttırmaya çalışın.

7.Uzman Doktor (Uz.Dr) nedir?Uzman Doktor, 6 yıllık Tıp eğitimini tamamlamış, daha sonrasında da 3 ile 6 yıl arasında değişen süreleri olan branşlardan birinden uzmanlığını tamamlayan Doktorlara verilen unvandır. Örneğin bir Dahiliye Uzmanı, 6 yıllık Tıp Fakültesi eğitimini tamamlar öncelikle. Daha sonra TUS’a girer ve Dahiliye kazanır. 4 yıl Dahiliye Asistanlığı yapar ve bu dört yıldan sonra Dahiliye Uzmanı olur. 10 yıllık bir eğitimden bahsediyoruz anlayacağınız.

8.Bütün Doktorlar ameliyata giriyor mu?Tabii ki hayır. Ameliyatları yapan Doktorlar, cerrahi dallardan birinden uzmanlık almış Doktorlar oluyorlar. Tıp bölümleri temel, dahili ve cerrahi olarak üçe ayrılıyor. Ameliyatı yapanlar ise sadece Cerrahi bölümlerle ilişkisi olan Doktorlar.

9.Cerrahi branşlar hangileridir?• Genel Cerrahi• Kadın hastalıkları ve Doğum• Çocuk Cerrahisi• Kulak Burun Boğaz• Üroloji • Beyin ve sinir cerrahisi (Nöroşirurji) • Göz • Ortopedi ve Travmatoloji• Göğüs Cerrahisi• Kalp ve Damar Cerrahisi • Anesteziyoloji ve Reanimasyon• Plastik, Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi• Tıbbi Patoloji

10.Dahili branşlar hangileridir?• Acil Tıp• Adli Tıp• Aile Hekimliği• Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları (Pediatri)• Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları• Deri Ve Zührevi Hastalıkları (Dermatoloji)• Enfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji• Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon (FTR)• Göğüs Hastalıkları• Halk Sağlığı• İç Hastalıkları (Dahiliye)• Kardiyoloji• Nöroloji• Nükleer Tıp• Radyasyon Onkolojisi• Radyoloji• Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları (Psikiyatri)• Spor Hekimliği• Tıbbi Farmakoloji• Tıbbi Genetik

11.Temel branşlar hangileridir?• Anatomi• Biyofizik• Fizyoloji• Histoloji-Embriyoloji• İmmunoloji• Tıbbi Biyokimya• Tıbbi Biyoloji• Tıbbi Mikrobiyoloji• Tıbbi Parazitoloji• Tıp Bilişimi Ve Biyoistatistik• Tıp Eğitimi

12.Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra hemen iş bulabilir miyiz?

Evet. Türkiye’de şu anda ve ilerleyen en az 5 yıllık süreçte Doktor açığı olduğundan dolayı Tıp Fakültesinden mezun olan bir Hekimin iş bulmakla alakalı bir problemi olmuyor. Ancak artan kontenjanlar yüzünden gelecek 5 yıldan sonraki dönemlerde Tıp Fakültelerinden mezun öğrenciler için de iş bulmakla alakalı problemlerin ortaya çıkması öngörülmektedir.

13. Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra nerelerde çalışabiliriz?Pratisyen hekimler; aile ve toplum sağlığı merkezlerinde (ASM ve TSM), acil servisler, diyaliz merkezleri, 112 acil yardım istasyonları, kurum ve iş yeri hekimliklerinde hekim ve yönetici olarak çalışabilmektedirler.

Ayrıca uzmanlık sınavını kazanıp daha sonrasında uzman oldukları takdirde kamu ve özel hastanelerde çalışabilirler veya muayenehane açabilirler.

14.Tıp Fakültesini kazandıktan sonra ne Doktoru olacağız?Bu soruyu genellikle Tıp Fakültesi okuduğunuzu öğrenen insanlar soracak size. Tıp okuyorum dedikten sonra “ne doktoru olacaksın” diye bir soru alacaksınız. Tıp Fakültesinde okuduğunuz dönemde herhangi bir bölümün Doktoru değilsiniz. Mezun olduktan sonra aldığınız sıfat ise Pratisyen Hekim. Yukarıda yer alan ikinci soruda Pratisyen Hekimlerin çalıştıkları yerleri tekrardan görebilirsiniz.

15.Tıp Fakültesini kazandıktan sonra alanımızı seçip mi okuyacağız?Hayır. Dediğim gibi Tıp Fakültesinden mezun bütün öğrenciler Pratisyen hekim olarak mezun olmaktadırlar. Mezun olduktan sonra girebileceğiniz TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavı) ile aldığınız puana göre istediğiniz bölümleri seçebilirsiniz. Yani bölüm seçme işi okul bittikten sonra oluyor ve TUS’a girip kazanmanız gerekiyor. Sınavı kazanmanız da yeterli değil. Daha sonrasında 4 ila 6 yıl arasında değişen süreleri olan uzmanlık eğitiminizi tamamlamalı ve sonunda Uzman Doktor olmalısınız.

16.Tıp Fakültesinde eğitim İngilizce mi?Muhtemelen sayısı 10’dan fazla olmayan bazı Tıp Fakültelerinde Tıp eğitimi İngilizce olarak verilmektedir. Bu fakültelerin bazıları; Hacettepe İngilizce, Cerrahpaşa İngilizce, Marmara gibi üniversitelerdir. Bunların haricinde kalan Tıp Fakültelerinde eğitim dili Türkçe. Ama bu fakültelerin 1.sınıfında İngilizce eğitimi verilmektedir. Geçilmesi oldukça kolaydır. Hangi üniversitelerde olduğunu bilmiyorum ama birkaç Tıp Fakültesinde de İngilizce hazırlık sınıfı bulunmaktadır. Bu üniversiteleri tercih kataloğu ile öğrenebilirsiniz.

17. Tıp Fakültesi öğrencileri maaş alıyor mu? Ne kadar maaş alıyorlar? Almıyoruz maaş falan. 😃 Hatta Tıp Fakülteleri masraflı fakültelerden biridir. Herhangi bir bölümde okuyan öğrenci, nasıl ki eğitimi esnasında ücret almıyor hatta üzerine okulu için harcama yapıyorsa bizler de aynen onlar gibi yapıyoruz. 

18.Önerdiğiniz Tıp Fakülteleri var mı?

Üç büyük şehrimizin Devlet Tıp Fakülteleri oldukça iyidir. Bu üç şehirde yeni açılan bazı fakülteleri bu sınıflandırmanın dışında tutuyorum. Bunun haricinde diğer şehirlerde 20 yıldan daha fazladır faaliyetini sürdüren Tıp Fakülteleri de oldukça iyidir. Bu fakülteleri tercih etmenizi öneririm. Eğer ki üç büyük şehrin Tıp Fakültelerini kazanamıyorsanız size önereceğim iki üniversite var. Biri Erciyes (Kayseri) diğeri Atatürk (Erzurum). Bu iki Tıp Fakültesi 40 yıldan daha eski, en büyük özellikleri ise sağlık konusunda gelişmiş iki şehrin fakülteleri olmaları. Yine bu iki fakülte bulundukları coğrafyanın en iyi fakülteleri ve çevre illerden sorumlu temel fakülteler. Son olarak ise bu iki fakültenin hasta sayısı aklınıza gelebilecek neredeyse bütün hastanelerden fazladır. Bu yüzden oldukça iyi klinik eğitimleri vardır.

Tıp ve Matematik

Tıp uzmanları reçeteleri doldurmak, ilaç vermek ve olası kalp problemlerini ve diğer hastalıkları tespit etmek için cebir becerilerine ihtiyaç duyarlar. Kalp doktorları, vücuttaki oksijen seviyelerine ve kalp atış hızına dayalı cebirsel denklemleri kullanarak kalp çıktısını veya kalbin pompalayabileceği kan hacmini ölçer. Doktorlar, hemşireler ve eczacılar, hastalara verilecek ilaç konsantrasyonlarına doğru karar vermelidir. Cebirsel denklemler doktorların bir reçetenin ne zaman etkinliğini kaybettiğini ve atılması gerektiğini bilmelerine yardımcı olur. Ross Üniversitesi’ne göre, tıp uzmanları ölçüm birimlerini ve oranlarını dönüştürmek için cebire güveniyorlar.

Hem doktorlar hem de hemşireler dünyanın her yerindeki insanlara sağlık hizmeti sunarken her gün matematik kullanıyorlar. Doktorlar ve hemşireler reçete yazarken veya ilaçları uygularken matematiği kullanır. Tıp uzmanları, salgınların istatistik grafiklerini veya tedavi başarı oranlarını çizerken matematiği kullanır. Matematik x-ışınları ve CAT taramaları için geçerlidir. Sayılar, tıp uzmanları için bol miktarda bilgi sağlar. Genel halk için, doktorlarımızın ve hemşirelerimizin matematik ve tıptaki kullanım alanlarını inceleyerek uygun şekilde eğitildiğini bilmek güven vericidir.

Doktorlar hastalara reçeteler yazmak, hastalara ne kadar ilaç dağıtmak istediklerini kiloya göre belirlemek, Vücut Kitle İndeksi (BKİ) belirlemek ve CAT taramalarını yorumlamak için matematik kullanırlar. Doktorlar her gün pratikte matematik kullanırlar. Örneğin, test sonuçlarını yorumlamak için istatistik ve olasılık kullanırlar. Bir hasta bir hastalık için tedavi edildiğinde, eğer varsa, hangi tedavi yöntemini kullanacağını belirlemek için olasılık kullanılır. “Kanıta dayalı tıp, tanı ve tedaviye rehberlik etmek için istatistiksel modellerin kullanılması, doktorların uygulama şeklini zaten değiştiriyor.”

Pound, Milligram ve Kilogram Dönüştürme

Hastalara reçete yazan doktorlar kilogram başına miligram kullanır. Bir doktorun verdiği ilaç miktarı hastanın ağırlığına bağlı olacaktır. Bir kişinin kilosu genellikle yalnızca kilo olarak bilinir; bu nedenle, hastanın ağırlığını kilogramdan kilograma dönüştürmek ve sonra hastanın reçete etmesi gereken miligram sayısını belirlemek doktora bağlıdır.

Oranlar ve Oranlar

Hemşireler ilacı reçete etmezler, ancak hastalarına ilaç verirler. Bunu yaparken, onlara yardımcı olmak için oranları ve oranları kullanırlar. Kişinin büyüklüğü, hemşirenin ciddi doz komplikasyonlarına neden olmadan hastanın vücudunun ne kadar dozda karar verebileceğine karar vermesine yardımcı olacaktır. Oranlar ve oranlar, hemşirenin, başka bir doza ihtiyaç duymadan önce ilacın hastanın vücudunda ne kadar kalacağını bilmesini sağlar.

Ölçüm

Sağlık alanında önlemler kullanılmaktadır. Vücut kütlesi, tıbbi terminolojideki bir ölçüdür. Ölçümler, doktorların bir kişinin kilosunu doğru bir şekilde ölçmesini ve vücut kitlesi nedeniyle hangi sağlık sorunlarının yaşandığını görmesini sağlar. Ölçümleri inceledikten sonra, doktorlar hastaya vücut kütlesini azaltmalarını önerebilir, bu da hastaların sağlık risklerinden kaçınmasına yardımcı olur ve onlara daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürmelerini sağlar.

Bir doktor, hemşire, röntgen teknisyeni ve sağlık alanındaki tüm diğerlerinin, kariyer alanlarında sertifikalandırılmadan önce almaları gereken birçok matematik kursu vardır. Bu matematik dersleri gereklidir, çünkü matematik sağlık ve tıpla el ele gider. Reçetelerin nasıl belirleneceğini bilmek, hastaya bir seferde ne kadar ilaç vereceğini hesaplamak ve X-ışınlarını okumak, matematiğin kullanılmasını gerektirir.

İstatistik

İstatistikler sağlık alanında her zaman kullanılmaktadır. İstatistiklerin nasıl kullanıldığına bir örnek, hastalık raporlamasıdır. Doktorlar başka doktorlarla, bir hastayla veya bir hastanın ailesini bir ameliyat gerçekleştirme hakkında konuşuyorsa, doktor önceki ameliyatların tüm istatistiklerini ve bunlara ameliyat yapan hastaları getirir. Bu istatistikler, ameliyatın hem iyi hem de kötü sonuçlarını veya ortaya çıkabilecek yan etkileri veya ameliyattan önce hastanın hangi durumda olduğunu açıklar.

Boyutlar

Boyutlar, sağlık mesleğinde kullanılan bir matematik şeklidir. Doktorlar X-ışınlarını okuduğunda, üç boyutlu hesaplamaları ve iki boyutlu X-ışınlarını kullanırlar. Bu, doktorların beyin gibi vücut organlarını görmelerini sağlar. X-ışını makineleri, görüntünün vücudun içinde ve çevresinde görülmesine izin vererek doktorların sorunu görmesine yardımcı olur. Hem 2 boyutlu hem de 3 boyutlu boyutların nasıl okunacağını bilmiyorlarsa, X-ışını veya CAT taramasını okuyamazlar.

Reçeteler ve İlaçlar

Düzenli olarak, doktorlar hastalarına çeşitli rahatsızlıklar için reçeteler yazmaktadır. Reçeteler belirli bir ilacı ve dozaj miktarını gösterir. Çoğu ilaç, kilogram (kg) başına miligram (mg) cinsinden dozaj miktarları için yönergelere sahiptir. Doktorlar, her hastanın kilosuna bağlı olarak ne kadar miligram ilaç kullanması gerektiğini öğrenmelidir. Bir hastanın ağırlığı yalnızca pound olarak biliniyorsa, doktorların bu ölçümü kilograma dönüştürmeleri ve sonra reçete için miligram miktarını bulmaları gerekir. Mg / kg ve mg / lbs arasında çok büyük bir fark vardır, bu nedenle doktorların kilo ölçümlerini doğru şekilde nasıl dönüştüreceklerini anlamaları şarttır. Doktorlar ayrıca reçetenin ne kadar süreceğini de belirlemelidir. Örneğin, bir hastanın ilaçlarını alması gerekiyorsa, günde üç kez bir hap söyleyin. Sonra bir ay hap yaklaşık 90 hap. Bununla birlikte, çoğu hasta kolaylık ve sigorta amacıyla iki veya üç aylık reçeteleri tercih eder. Doktorlar bu hesaplamaları zihinsel olarak hız ve doğrulukla yapabilmelidir.

Doktorlar ilacın hastanın vücudunda ne kadar kalacağını da düşünmelidir. Bu, hastanın vücutta yeterli miktarda ilacı tutmak için ilaçlarını ne sıklıkta alması gerektiğini belirler. Örneğin, bir hasta sabah 50mg belirli bir ilacı olan bir ilacı alır. Hasta ertesi gün uyandığında, vücutları ilacın% 40’ını yıkadı. Bu, 20mg’nin yıkandığı ve vücutta sadece 30mg kaldığı anlamına gelir. Hasta her sabah 50 mg hapını almaya devam ediyor. Bu, iki günün sabahında, hastanın ilk günden itibaren 30mg bıraktığı ve ikinci günün sabahından itibaren 50mg olan toplam 80 mg olduğunu gösterir. Bu devam ettikçe, doktorlar bir hastanın ilaçlarını ne sıklıkta alması gerektiğini ve ne kadar süreyle

İlaç kullandıktan sonra vücuttaki ilaç miktarı belli bir sürede belli bir oranda azalır (örneğin her saat başı% 10). Bu yüzde düşüş rasyonel bir sayı olarak ifade edilebilir, 1/10. Bu nedenle, her bir saatte, saatin sonundaki miktar 1/10 oranında azalırsa, kalan miktar saatin başlangıcındaki miktarın 9 / 10’u kadardır. Bu sabit rasyonel azalma geometrik bir dizi oluşturur. Bu nedenle, bir hasta 200 mg belirli bir ilacı olan bir ilacı alırsa, vücudundaki ilaçların her saat başı azalması aşağıdaki tabloda görülebilir. Başlangıç kolon saat başlangıcında sistem içinde arta kalan ilacın mg sayısını içerir Bitiş Kolon, bir saat sonunda sistemde kalan ilacın mg sayısını içerir.

SaatbaşlaSon
12009/10 x 200 = 180
21809/10 x 180 = 162
31629/10 x 162 = 145.8
...

Yukarıda gösterilen sayı dizileri geometrikdir, çünkü terimler arasında ortak bir oran vardır, bu durumda 9/10. Doktorlar bir hastanın reçeteli ilaçlarını ne sıklıkta alması gerektiğine hızlıca karar vermek için bu fikri kullanabilir.

İlaç titrasyonu

Bazı ilaçlar titre edilir, yani doz doktor veya protokol tarafından belirlenen parametrelere göre değişir. Yoğun bakım ünitesinde, bir hastanın örneğin idrar çıktısını saat başı çarpanlara ayırmak suretiyle hesaplanan değişken miktarda intravenöz ilaca ihtiyacı olabilir. İnsülin, hastanın sürekli değişen kan şekeri ölçümüne bağlı olarak titre edilebilir. Uyuşturucu titrasyonu, hemşirenin matematiksel becerilerine tam olarak konsantre olmasını gerektirir ve genellikle özel eğitim veya deneyime sahip hemşirelerle sınırlıdır.

Oranlar ve Oratılar

Hemşireler ilacı uygularken oranları ve oranları kullanırlar. Hemşireler bir hastanın kilosuna bağlı olarak ne kadar ilaca ihtiyacı olduğunu bilmek zorundadır. Hemşirelerin doktorun emirlerini anlayabilmeleri gerekir. Böyle bir emir, 25 mcg / kg / dak olarak verilebilir. Hasta 52 kg ağırlığındaysa, hasta bir saat içinde kaç miligram almalıdır? Bunu yapabilmek için hemşireler mikrogramları (mcg) miligrama (mg) dönüştürmek zorundadır. 1mcg = 0.001mg ise, bir oran belirleyerek 25mcg miktarını (mg olarak) bulabiliriz.

Çapraz çarparak ve bölerek, 25mcg = 0.025mg olduğunu görüyoruz. Hasta 52 kg ağırlığında ise, hasta dakikada 0.025 (52) = 1.3 mg alır. Bir saatte 60 dakika vardır, bu nedenle bir saat içinde hasta 1.3 (60) = 78mg almalıdır. Hemşireler günlük oranları ve oranları kullanırlar, aynı zamanda önemli birimleri dönüştürürler. Bu matematiği kısa sürede doğru ve verimli bir şekilde yapmak için kullandıkları özel “kısayollar” vardır.

Rakamlar doktorlara hastanın durumu hakkında çok bilgi verir. Beyaz kan hücresi sayıları genel olarak 4 ila 10 arasında sayısal bir değer olarak verilir. Ancak, 7.2 sayısının gerçekte her bir kan damlasında (yaklaşık bir mikrolitre) 7200 beyaz kan hücresi olduğu anlamına gelir. Aynı şekilde, bir kan örneğindeki kreatinin ölçüsü (böbrek fonksiyonunun ölçüsü), desilitre kan başına X mg olarak verilir . Doktorların, 1.3 ölçüsünün bir dereceye kadar böbrek yetmezliği anlamına gelebileceğini bilmeleri gerekir. Rakamlar, doktorların hastanın durumunu anlamalarına yardımcı olur. Enfeksiyon, hastalık veya hastalığın uyarı işaretleri olabilecek sağlık ölçümleri sağlarlar.

Vücut kitle indeksi

Tıp ve sağlık açısından, bir kişinin Beden Kitle İndeksi (BKİ) yararlı bir ölçüdür. BMI’niz kilonuza kilo cinsinden eşittir, çarpı 704.7, boyunuzun inç karesine bölünür. Bu yöntem çok fazla kas kütlesi olan kişiler için her zaman doğru değildir, çünkü kas ağırlığı yağ ağırlığından daha fazladır. Bu durumda, hesaplanan BMI ölçümü yanıltıcı olabilir. Bir kişinin BMI’sını bulan özel makineler var. 145 kiloluk bir kadının BMI’sini 5’6 ”yüksekliğinde aşağıdaki gibi bulabiliriz.

İlk önce, 5’6 ”yükseklik ölçüsünü 66” olan inç değerine dönüştürmemiz gerekiyor. O zaman, kadının BMI’si:

Bu normal bir Vücut Kitle İndeksidir. Normal bir BMI 25’ten azdır. 25 ve 29.9 arasındaki bir BMI’nin fazla kilolu olduğu ve 30’dan büyük bir BMI’nin obez olduğu düşünülmektedir. BMI ölçümleri doktorlara hastanın sağlığı hakkında bilgi verir. Doktorlar bu bilgileri hastalara sağlık önerileri sunmak için kullanabilir. Aşağıdaki resim, sağlık ve sağlıksız vücut kitle indekslerinin yaklaşık bir değerini veren bir BMI tablosudur.

CAT Taramaları

Tıp uzmanlarının matematiği kullanmasının en gelişmiş yollarından biri, CAT taramalarının kullanılmasıdır. CAT taraması, Bilgisayarlı Eksenel Tomografi Taraması adı verilen özel bir röntgen türüdür. Düzenli bir röntgen, vücudun belirli bir bölümünün yalnızca iki boyutlu bir görünümünü sağlayabilir. Daha sonra, x-ışını makinesi ile daha büyük bir kemik arasına daha küçük bir kemik gizlenirse, daha küçük kemik görülemez. Bir gölge gibi.

Vücudun organlarının, özellikle de beynin üç boyutlu bir sunumunu görmek çok daha faydalıdır. CAT taramaları, doktorların beynin içinde veya başka bir vücut organını üç boyutlu bir görüntü ile görmelerini sağlar . Bir CAT taramasında, röntgen cihazı yüzlerce farklı açıdan beyin (veya hangi vücut kısmı taranıyorsa) taranarak vücudun etrafında hareket eder. Ardından, bilgisayar tüm taramaları bir araya getirir ve üç boyutlu bir görüntü oluşturur. Her x-ışını makinesi beyin çevresinde tam bir devir gerçekleştirdiğinde, makine beynin ince bir dilim görüntüsünü üretmekte, başın tepesinden başlayarak ve boyuna doğru ilerlemektedir. CAT taraması tarafından oluşturulan üç boyutlu görünüm, doktorlara basit bir iki boyutlu röntgen olan çok daha fazla bilgi sağlar.

Matematik tıpta çok önemli bir rol oynar ve insanların yaşamları da dahil olduğu için hemşirelerin ve doktorların matematiksel hesaplamalarında çok doğru olmaları çok önemlidir. Rakamlar doktorlar, hemşireler ve hatta hastalar için bilgi sağlar. Sayılar, tıp alanında çok önemli olan bilgiyi iletmenin bir yoludur.

Matematiğin tıpta bir başka uygulaması litotriptördür. Bu, safra kesesi taşlarını ve böbrek taşlarını tedavi etmek için elips özelliğini kullanan tıbbi bir cihazdır. Daha fazla bilgi için Lithotripsy sayfasını ziyaret edin .

“Matematikçiler darılmasın da şizoid dünyalarında kendi kendilerine yaşıyorlar. Biz problemimizi anlatsak yüzde 100 çözebilirler. Elimizde 20 aminoasit var, proteinler bunların kombinasyonlarından oluşuyor. Bu kaosu ancak matematikçiler çözebilir. Matematikçilerin bildiğini biz, bizim bildiğimizi de onlar bilmiyor. Matematik bir milyon odalı bir saray. Bizim çözümümüz o odalardan birinde. Evrende matematik karşılığı olmayan hiçbir şey yok. Kanserin de var elbet. Yere tükürmenin, bir toz zerresinin havada uçuşunun hatta kaosun bile bir matematiği var. Kanserin mors alfabesini çözmemiz gerek.”

sonraki yazı Kansere Karşı Matematik